23 Mart 2011 Çarşamba

And the Oscar goes to....

Oskar sahibini bulmuş da haberimiz yok.Yaş ortalaması 25 olan takımın ileri ucuna kimi koysan iş yapardı.Kornerden gol olsaydı o zaman tamam, maçın yıldızı kesin denirdi.Takım halinde iyi oynayan bir ekibin içinden maçın en iyisini çıkarmak diğer elemanlara haksızlık olur.
Karıncalar attıkları gole takım halinde sevinirken sahanın bir ucundan o karanlıkta nasıl bu kadar iyi görülmüş olabilir.Ben bile bu kadar iyi göremedim. Tamanduaların attıkları son gole bile Karıncalarınkinden daha çok sevinç gösterisinde bulunmaları karşı takımın ruh halini net bir şekilde açıklamaya yetiyordu.Demek öyle oluyor.Eğer biz de başka goller atsaydık daha çok sevinecektik.Bu böyle biline.
Galip takımı tebrik ederiz.Onlar için iyi bir galibiyet oldu.
Bizim takımın durumuna gelince, aslında oynanan oyun çok kötü değildi. Birçok pozisyona girildi fakat çok basit goller kaçırıldı. Takımdaki herkes en az 1 mutlak gol pozisyonu kaçırdı. Bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor. Bir de sakat sakat oynamaya çalışan oyuncular vardı. Böyle olunca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Şunu belirtmek isterim ki, bu haftanın skoru zaten geçen haftaki maçtan sonra belli olmuştu. Geçen maçın galip takımının bazı iyi oyuncuları karşı takım tarafından transfer edilmiş, yerlerine aynı değerde olmayan oyuncular verilmişti. Ayrıca takımın iyi oyuncuları geçen maçta sakat bırakılmıştı. Bir kez daha görüldü ki bu kadar önemsiz maçlarda dahi lobi faaliyetleri, masa başı oyunlar önem kazanıyordu.
Sonuçtan sonra karşı takımı rahatlamış gördük. Onların deşarj olmalarına sevindik tabi.
Galip takımı tekrar tebrik ederiz.

Top yuvarlaktır ve maç 60 dakika sürer, gerisi teorilerden ibarettir.